NİĞDELİ ÜNLÜ KİŞİLER


  • NİĞDELİ ÜNLÜLER
  • Togay Bayatlı – Niğde ( Gazeteci , Spor adamı ve yorumcusu )
  • Ali Ercan – Niğde ( Türk Halk Müziği sanatçısı )
  • Mehmet Dönmez- Nigde (Türk Halk Müzigi sanatcisi)
  • Ayhan Şahenk – Niğde ( Ünlü İş Adamı )
  • Safa Büte – Niğde (Ünlü ressam)
  • Yıldız Kenter – Niğde (Tiyatro ve Sinema Sanatçısı )
  • Kazım Kartal – Niğde ( Sinema Sanatçısı )
  • Org.Emin Alpkaya – Nigde (HKK)
  • Nukhet Duru – Nigde (Sarkisi Akrist,sunucu vs.)
  • Emre Altug Nigde (Popcu)
  • Dogan Baran Nigde (Eski saglik bakani DYP)
  • Gürkan Tosun Nigde (sunucu TV8)
  • Bülent Tanik Nigde (Ank.Cankaya BLD.Baskani CHP)
  • Arif Ay Nigde (yazar,sair)
  • ebubekir hazım tepeyran Nigde (Türk Devlet Adami yazar)
  • hikmet altınkaynak Nigde (yazar,Ögr.Üyesi)
  • muzaffer buyrukçu Nigde (yazar)
  • Şahap sıtkı Nigde (yazar)
  • zühtü bayar Nigde (yazar)
  • Akin Gönen Nigde (Eski Bakan Anavatan partisi)
  • Salih Katircioglu Nigde (Mvekili Rp)
  • KADİR UYSAL Nigde (Vali)
  • METİN TURCAN Nigde (Vali)
  • ALTAY UTKAN Nigde (VAli)
  • PROF.DR. NEJAT AYDIN
  • İsmail ÖZMEL”in
  • NİGDELİ ŞAİR ve YAZARLAR ANSİKLOPEDİSİ
  • İsmail ÖZMEL tarafından hazırlanarak Niğde Valiliğinin katkılarıyla çıkarılan ansiklopedi geçmişten geleceğe ışık tutan önemli bir belge niteliği taşıyor. Kültürümüzün bugüne kadar gelmesinde katkı ve payları olan bir çok araştırmacı, şair, yazar ve halk aşıklarının eserleri gün ışığına çıkartılmış.
  • Eser, Niğde”de 2009 yılında çıkartılıyor. Yüz altı sanatçının hayatı eserlerinden seçilen örneklerle anlatılıyor. Toplam 1.233 sayfadan oluşan eserde, bir çok konu ayrıntılarıyla ele alınmış. Niğde”yi merak edenler, araştırmacılar, bibliyografya yazarları ve Niğdeliler için bulunmaz bir kaynak.
  • İLESAM”a gönderilen bu eser Niğde Valiliği tarafından basıldığından üçretsiz olarak halkın istifadesine sunuluyor.
  • 1) 1990 Niğdeli Şairler I.Cilt,
  • 2) 2001 Türk Edebiyatından Esintiler
  • (Niğdeli Şair ve Yazarlar II.Cilt)
  • 3) 2009 Niğdeli Şair ve Yazarlar Ansiklopedisi, olmak üzere, bütün bu yazılanlar bir araya getirilerek birleştiriliyor. 1000 adet baskısı yapılan eseri, Tekten Matbaa Basım Yayın Lid. Şti, ISBN: 978-975-93988-2-8, İstasyon Cad.33/C NİĞDE http://www.tektenofset.com Tel: 0388 233 34 01 adresinden temin etmek mümkündür.
  • ESERDE İSMİ GEÇEN SANATÇILAR:
  • Sarı Saltuk
  • Niğdevî(Yakup Bin İdris),
  • Kemal Ümmî, 
  • Ahmet Kuddusî,
  • Hüdaverdi,
  • Mehmet Şani,
  • Tahirî(Ortaköylü Âşık Tahirî)
  • Galip Bey,
  • Firakî,
  • Muhtacî,
  • Altunhisarlı Kemalî,
  • Ebubekir Hazım Tepeyran,
  • Âşık Sadık,
  • Mehmet Ali Arıkan,
  • İbrahim Hakkı Eroğlu,
  • Hicrî Gönel,
  • Halil Ataman,
  • Mehmet Emin Erişirgil,
  • Mevlüt Yıldırım,
  • İbrahim Akıncı,
  • Hüseyin Avni Göktürk,
  • Mehmet Naci ECER,
  • Talat GÜN,
  • Ragıp ÖNEN,
  • Şöhret Hanım,
  • Şifaî,
  • Hüseyin Nail Kubali,
  • Ali Mustafa Soylu,
  • Vahap OKAYA,
  • Sabahattin ÇANKAYA,
  • Sırrı AKATAY,
  • H.Hüseyin ÖZMEL,
  • Ayhan BARAN,
  • Emin Ali TANIK,
  • Ahmet GÖNENÇ(Ahirî),
  • M.Emin Arısoy(Fesçioğlu)
  • Ferit Ünal,
  • Yunus ÖZKAYA,
  • İsmail ÖZMEL,
  • Ahmet Vehbi Ecer,
  • Gürol CIĞIZOĞLU,
  • İbrahim DABAK,
  • Yavuz DONAT,
  • Nisarî ÖZDOĞAN,
  • Sümbül Efendi,
  • Mehmet İzzî Efendi,
  • Havaîzade Hâki Tanık
  • Benzmî,
  • Süleyman Fethi Bey,
  • Meknunî,
  • Ali OZAN
  • Sadık Çavuş,
  • Necati Tuırgut Göksel,
  • Halit ONGAN,
  • Arif Davut Targan,
  • Basri Gocul,
  • Ahmet Akif Tütenk,
  • Abdullah Kuyumcu,
  • H.Rahmi Özmen,
  • Ali İhsan Beyhan,
  • İ;brahim Aytekin
  • Bekir Sıtkı ERDOĞAN,
  • Âşık Mehmet KOCATÜRK,
  • Caffet Tayyar Sadıklar,
  • Hacı Angi,
  • Tahir Fikri,
  • Osman Üçer,
  • Asım Tanış,
  • Üzeyir, Lokman ÇAYCI,
  • Şahin UÇAR,
  • Fikret Dikmen,
  • Ali ÖZMEL,
  • Faruk YILMAZ,
  • Nazım Hikmet POLAT,
  • Ali İhsan KOLCU,
  • Raşit Süreyya GÜRSEV,
  • Mehmet Zeki ORAL,
  • Namdar Rahmi KARATAY,
  • Ümit Yazar OĞUZCAN,
  • Oktay AKBAL,
  • Ahmet TECEMEN
  • Nedim BAKIRCI,
  • Adil İZCİ,
  • Erhan YARAR,
  • Muzaffer AKKUŞ,
  • Mehmet ERTEM (ERDEMOĞLU)
  • Murat SOYAK
  • Seyhan ECER,
  • Ömer Fethi GÜRER,
  • Borlu Ozan Âşık Sefâî(Yunay ÖZKAN),
  • Özcan YENİÇERİ
  • İsmail SARIKAYA,
  • Saadet Sayan,
  • Halil Alpat,(HALİLÎ)
  • Nevzat ÖZAL,
  • Emine Genç ÇELEBİ,
  • İhsan UĞRAŞ,
  • İdris YAVUZ,
  • Nurhan YAŞAR,
  • Muzaffer Buyrukçu,
  • Nevzat TOPAL,
  • Boranoğlu Mehmet DOKUCU,
  • Kibar AYAYDIN,
  • Yılmaz KEÇECİ,
  • Ali ERCAN, yüz altı isme yer verilmiştir.

NÜKHET DURU


ünlü sanatçı NÜKHET DURU

19 Mayıs 1954’te, Niğde’nin Bor ilçesinde dünyaya geldi. Profesyonel kariyerine 1971’de, Florya Deniz Kulübü’nde dans müziği orkestrasında solistlik yaparak başladı. Gerek cazibeli görünümü, gerekse sesinin rengi ve tonu ile yorumunun dikkat çekiciliği solo çalışmalar yapmasına olanak sağladı. 1974’te, başladığı repertuar çalışmaları sonuçlandığında, ilk 45’lik plağı Aklımda Sen Fikrimde Sen – Karadır Kaşların yayınlandı. Geniş dinleyici kitlesine ise, ’75 tarihli Beni Benimle Bırak – Gerisi Vız Gelir adlı 45’liği ulaştı. Bu plak sanatçıya ilk Altın Plağını da kazandırdı. İlk albümü “Bir Nefes Gibi” 1977 yılında çıktı. O yıl en iyi yorumcu ve yılın en başarılı kadın solisti ödüllerini aldı. 1978 yılında Güney Kore’nin başkenti Seoul’de düzenlenen şarkı yarışmasına Modern Folk Üçlüsü ile birlikte katıldı. Bu yarışmada birinci oldu. 80’li yıllarda Türk Sanat Müziği eserleri de yorumlamaya başladı. Böylece sahnelerde assolist olarak da kendini gösterdi. Buna karşın her daim pop müziğe daha yakın duran Nükhet Duru, imza atmış olduğu onlarca albüm, tv programı, müzikal, sinema filmi ve dizi film haricinde, kariyeri süresince seslendirdiği yüzlerce şarkı, gerçekleştirmiş olduğu binlerce konserle Türkiye’de popüler kültürün en uzun soluklu isimlerinden olmayı başarmıştır. 

 

Birden fazla müzikal ve kabarede de yeralması onu benzeri sanatçılardan ayıran yanı oldu. 1977’de Ali Poyrazoğlu ve Korhan Abay ile birlikte “Yaşa Sevgili Dünya”; 1979’da Haldun Dormen, Huysuz Virjin, Perran Kutman, Yüksel Gözen, Grup Çağdaş, Tolga Han ve Arkadaşları ile “Merhaba Müzik”; 1980’de Haldun Dormen, Suna Pekuysal, Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Coşkun Demir’le “Ve On Yıl Geçti”; 1982’de Haldun Dormen, Neco, Salim Dündar, Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Suna Pekuysal’la “Operetler”; 1983’de Egemen Bostancı, Atilla Özdemiroğlu, Zerrin Özer, Altan Erbulak, Sezen Aksu, Halit Kıvanç, Mehmet Ali Erbil, Onno Tunç ve Grup Çağdaş ile “Saz mı? Caz mı?”; 1984’te Erol Evgin ve Adile Naşit’le “7’den 77’ye”; 1985’te Egemen Bostancı, Şevket Altuğ, Başar Sabuncu, Osman İşmen, Duygu Aykal, Mehmet Teoman, Ülke Aker ve Sadık Kızılağaç’la birlikte “Carmen – Kan ve Gül”; yine 1985’te Nevra Serezli, Metin Serezli, Zeki Alasya ve Metin Akpınar’la “Aşk Olsun”; 1991’de Erol Evgin, Perran Kutman, Turhan Yükseler, Yaprak Özdemiroğlu, Haldun Dormen ve Kandermir Konduk ile birlikte “Gülümseyen Geceler”; yine 1991’de Perran Kutman, Eda Özülkü, Metin Özülkü ve Tuncay Vural Dans Topluluğu’yla “Yeşilyurt Geceleri”; 1992’de Rasim Öztekin, Demet Akbağ ve Soner Olgun’la birlikte “Müzikomedi”; 1998’de Hakan Altıner, Nezihe Araz, Uğurkan Erez, Figen Soysal, Sadık Kızılağaç, Cenk Taşkan, Mehmet Teoman, Alp Öyken, Nuri Gökakşam, Tomris Oğuzalp, Mehmet Ulay, Mehmet Birkiye, Tamer Karadağlı, Ayberk Atilla, Hakkı Şen, Demet Neva ve Özlem Çakar’la “Cahide – Bu Bir Efsane”; 1999’da Müjdat Gezen, Nilgün Belgün, Ayşen Gruda, Levent Özdilek, Yaman Tüzcet, Settar Tanrıöver, Necdet Mahfi Ayral, Osman Gidişoğlu, Ayten Güvenç, Lale Oraloğlu, Nesrin Akkoç, Cenk Taşkan, Hakan Tok ve Osman İşmen ile birlikte “Yedi Kocalı Hürmüz” ve son en son 2000’de Nilgün Belgün’le “www.ask.com.tr” adlı gösterilere imza atmıştır. Sanatçının altın plak ve benzeri çok sayıda ödülü bulunmaktadır. 

 

Diskografi

EP ve Teklileri (LP/MC/CD)
Aklımda Sen Fikrimde Sen – Karadır Kaşların (1974)
Beni Benimle Bırak – Gerisi Vız Gelir (1975)
Her Şey Yolunda Şimdi – İki Damla Gözyaşı (1976)
Canım Yandı – Haydi Uzatma Arkadaş (1977)
Cambaz – Haydi Hayat (1977)
Harp ve Sulh – Bir İnsan Doğdu (1977)
Anılar – Güneş (1978)
Dostluğa Davet – Takalar (1978) (Modern Folk Üçlüsü ile birlikte.)
Portofino – Yıldızlar (1979)
Ne Oldu Bize – Al Gönlümü Diyar Diyar Sürükle (1983)
Remix 1 (1998)
Remix 2 (1998)
Nükhet Duru 99 (1999)
Durup Dururken (2008)
İlk 2 (2010)
Stüdyo Albümleri (LP/MC/CD)
Bir Nefes Gibi (1977)
Melankoli (1978)
Sevgili Çocuklar (1979)
Nükhet Duru IV (1979)
Nükhet Duru 1981 (1981)
Aşiksam Ne Farkeder? (1982)
Her Şey Yeni (1984)
Sevda (1985)
Nadide (1986)
Çek Halatı Gönlüm (1987)
Benim Yolum (1989)
Aç Gözünü Adamım (1991)
Aman Tanrım! (1992)
Nükhet Duru (1994)
Gümüş (1996)
Mühür (1997)
Cahide – Bu Bir Efsane (1998)
Bana Rağmen (2001)
Muhteşem İkili (2004) (Cenk Eren ile birlikte.)
Gece Saat On İki … (2006)
Tam Zamaninda (2012)
Toplama ve Konser Albümleri (LP/MC/CD)
En Sevilen Şarkılarıyla Nükhet Duru (1979)
Benim Şarkılarım (1988)
Nükhet Duru Klasikleri (1993)
Nükhet Duru’dan Bir Nefes Gibi’ler (1998)
Sevgiyle Elele (2006) (Surp Vartanants Korosu ile birlikte, Cenk Taşkan adına.)
En İyileriyle Nükhet Duru 1981-1982 (2008)

KAZIM KARTAL


KAZIM KARTAL DİZİ VE SİNEMA OYUNCUSU

Kazım Kartal, (d. 1936, Koyunlu, Bor, Niğde – ö. 13 Ağustos 2003, İstanbul), sinema ve dizi oyuncusu.
Sanat yaşamına 1964 yılında başlayan Kazım Kartal, Türk sinemasının adı fazla bilinmeyen kahramanlarındandır. Genellikle karakter rollerde yardımcı oyuncu olarak rol alan “kötü adam” Kartal, sanat yaşamı boyunca 1000 civarında (saptanabilen 350), filmde rol almış, iki senaryo yazmış, bir filmin yönetmenliğini üstlenmiştir.
Bir dönem seks filmleri furyasında da çeşitli filmlerde rol alan Kartal, o süreçteki gerekçesini şu sözlerle açıklamıştır: “Parasız kaldığım dönemlerde bakkaldan veresiye alışveriş bile yapamayıp, alay konusu olmak canıma tak demişti, mecburdum”. Çasod üyesi olan sanatçı, bir dizi filmin çekimi için gittiği Erzurum Hınıs’da rahatsızlanıp İstanbul’a dönmesinden kısa bir süre sonra kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirmiştir. 

OYNADIĞI FİLMLER 

Toprağa Kan Düştü – 2003
Kirve – 2003
Seni Yaşatacağım – 2002
Derman Bey – 2001
O Benim Karımdı – 2001
Nasibim – 2001
Dava / Doz – 2001
Şişman ile Pişman – 2001
Üvey Baba – 2000
Kimsecikler – 1999
Şahin – 1999
Ölüm Yolu – 1999
Sokakların Yasası – 1998
Cinayet Var – 1998
Yalnızlık Şarkısı – 1997
Günaydın Geceyarısı – 1997
Sevimli Dostlar – 1997
Böyle mi Olacaktı – 1997
Fırat – 1997
Drejan – 1996
Sevda – 1996
Acı Ve Tatlı Günler – 1996
Ekmek – 1996
Kızım ve Ben – 1996
Tel Örgü – 1995
Yahya Kaptan – 1995
Huzura Giden Yol – 1995
Ölüm Peşimizde – 1994
Ölümden Acı – 1994
Sevgi Kuşları – 1994
Şöhretin Bedeli – 1994
İslam Adalettir – 1994
Adı Osman – 1994
Sessiz Çığlık – 1994
Kurtlar Sofrası – 1994
Ağlama Sevgilim – 1993
Kızılırmak Karakoyun – 1993
Gelincik Tarlası – 1993
Güneşi Uyandırmadan – 1993
Arayış – 1993
Deli Balta – 1993
Ben Anayım – 1992
Beyaz Umutlar – 1992
Gündüzün Karanlığı -1992
Tatar Ramazan Sürgünde – 1992
Kurdoğlu-2 / Sancağın Ordusu – 1992
Can mı Dayanır – 1991
Tanrı Şahidimdir – 1991
Ula Ula Niyazi – 1991
Ölümü Yaşamak – 1991
Ecelin Gölgesinde – 1991
Siyabend-ü Xece – 1991
Polis Görev Başında – 1990
Fedai – 1990
Tatar Ramazan – 1990
Kabadayılar Kralı – 1990
Kan Çiçeği – 1989
Atlı Karınca – 1989
Bir Aşk Yeter – 1989
Kınalı Hanzo – 1989
Gülom – 1989
Toprağın Gücü – 1988
Acılar -1988
Ponente Feneri -1988
Can Borcu / Nar Kırmızı -1988
Alman Avrat 40 Bin Mark -1988
Asılacak Adam -1987
Sürgündeki Adam -1987
Hazreti Ayşe -1987
Arkadaşım ve Ben – 1987
Çakırcalı Mehmet Efe – 1987
Efeler Diyarı – 1987
Işıkta Kaybolanlar – 1987
Oyunun Kuralı – 1987
Suçsuz – 1987
Şanssızım – 1987
Kuruluş / Osmancık – 1987
Umut Sokağı – 1986
Ben Milyoner Değilim – 1986
Kanlı Su – 1986
Garip (2) – 1986
Hekimoğlu – 1986
Kader Böyle İstedi – 1986
Manyak – 1986
Sevdan Öldürdü Beni – 1986
Seher Vakti – 1986
Alkol – 1985
Altar – 1985
Acı Sevda – 1985
Eroin Hattı – 1985
Gözlerden Kalbe – 1985
Suskun Duvarlar – 1985
Nokta İle Virgül Deh Deh Düldül – 1985
İkizler – 1985
Güldür Yüzümü – 1985
Ağlama Yarim – 1984
Bir Yıldız Doğuyor – 1984
Sonsuz Sokaklar – 1984
Umut Mahkumları – 1984
Geçim Otobüsü – 1984
Halk Düşmanı – 1984
Çare Sende Allahım – 1984
Erkekçe – 1983
Kobra – 1983
Asya Ejderi – 1983
Gül Ağacı – 1983
İdamlık – 1983
İkimiz De Sevdik – 1983
Bir Zamanlar Kardeştiler – 1983
Doğarken Öldüm – 1983
Son Adam – 1983
Küçük Ağa – 1983
En Büyük Yumruk – 1983
Kahreden Kurşun – 1983
Gözüm Gibi Sevdim – 1982
Dört Yanım Cehennem – 1982
Gırgır Ali – 1982
Gurbet Kuşları – 1982
Kimsesizler – 1982
Sancı – 1982
Umut Dilencisi – 1982
Kelepçe – 1982
Aşk Pınarı – 1981
Azap Çiçeği – 1981
Dört Kardeşe Dört Gelin – 1981
Hamaylı Boynundayım – 1981
Mutlu Ol Yeter – 1981
Seviyorum Allahım – 1981
İntikam Yemini – 1981
Takip – 1981
Kader Arkadaşı – 1981
Destan – 1980
Kul Sevdası – 1980
Zeytin Gözlüm – 1980
İstanbul 1979 – 1979
İntikam Kadını – 1979
Dilberim Kıyma Bana – 1979
Çılgın Bakireler – 1979
Aşk Körfezi – 1979
Ahlaksız / Utanç – 1979
Öğren de Gel – 1979
Seven Sevene – 1979
Son Günah – 1979
Günah Günleri – 1979
Kadersizler – 1979
Kalleş Adam – 1979
Canın İsterse – 1979
Çıplaklar – 1979
Çivi Çiviyi Söker – 1979
Enişte – 1979
Günahkar Kadın – 1979
Haydi Bastır – 1979
Karanlık Sokaklar – 1979
Komşunun Tavuğu – 1979
Ölüm Emri – 1979
Patronun Kızları – 1979
Şıllık – 1979
Yaz Deftere – 1979
Aşk Kadını – 1979
İsmet Bu Ne Kısmet – 1978
Yengen – 1978
Hayat Kadınları – 1978
Kanlı Hayat – 1978
Ilık Dudaklar – 1978
Azrailin Beş Atlısı – 1978
Bir Garip Yabancı – 1978
El Bebek Gül Bebek – 1978
Hey Yavrum Hey – 1978
Kene – 1978
Korkusuz Aşıklar – 1978
Nefret – 1978
Ölüm Savaşı – 1978
Sıra Sana Gelecek – 1978
Sormagir Sokağı – 1978
Ya Bundadır Ya Şunda – 1978
Aşk, Arzu Ve Silah – 1977
Ölüm Dönemeci – 1977
Dört Ateşli Yosma – 1977
Son Gülen Tam Güler – 1977
Akdeniz Kartalı – 1977
Alman Gelin – 1977
Aşk Durağı – 1977
Bir Yiğit Gurbete Gitse – 1977
Cemal – 1977
Hıdır – 1977
Kanunsuz Sokak – 1977
Öl Seve Seve – 1977
Sen Aşk Nedir Bilir misin – 1977
Yaşamak Güzel Şey – 1977
Yaman Delikanlı – 1977
Şöhretin Bedeli – 1977
Şoför – 1976
Kadı Han – 1976
Su Perisi Elması – 1976
Elmanın Alına Bak – 1976
Söyleyin Anama Ağlamasın – 1976
Yarim İstanbul’u Mesken mi Tuttun – 1976
Evlatlık – – 1976
Sahte Kabadayı – 1976 Muhtar
Nereye Arkadaş – 1976
Kader Torbası – 1976
Seni Sevmekle Suçluyum – 1976
Babanın Oğlu – 1975
Tatlı Tatlı – 1975
Bana Beş Avrat Yetmez – 1975
Kral Benim – 1975
Namıdiğer Çolak – 1975
Sansar – 1975
Seferim Var – 1975
Tekerlek – 1975
Üç Gelin Altı Damat – 1975
Bil Bakalım Ne Çıkacak – 1975
Yırt Kazım – 1975
Reşo / Vatan İçin – 1974
Mağlup Edilemeyenler – 1974
Sahildeki Yabancı – 1974
Gün Akşam Oldu – 1974
Her Gece Bardayım – 1974
Kader – 1974
Karaların Ali – 1974
Oğul – 1974
Şirvan – 1974
Deli Ferhat – 1974
Erkeksen Kaçma – 1974
Dağ Kurdu – 1973
Kara Pençe – 1973
Tarkan: Güçlü Kahraman – 1973
Cengiz Han’ın Fedaisi – 1973
Kara Orkun – 1973
Kara Pençe’nin İntikamı – 1973
Soğukkanlılar – 1973
Namın Yürüsün Behçet – 1973
Tuzak – 1973
Çılgın Gangster – 1973
Destan – 1973
Evlat Acısı – 1973
Gecelerin Hakimi – 1973
Kara Çalı – 1973
Yaban – 1973
Yarını Olmayanlar – 1973
Yemin – 1973
Siyah Eldivenli Adam – 1973
Nefret – 1973
Battal Gazi Geliyor – 1973
Şehvet – 1972
Karaoğlan Geliyor – 1972
Dişi Akrep – 1972
Akma Tuna – 1972
Kan ve Kin – 1972
Büyük Bela – 1972
Ustura Behçet – 1972
Cezanı Çekeceksin – 1972
Cesurlar – 1972
Gece – 1972
Vur – 1972
Hacı Murat’ın İntikamı – 1972
Acı Yudum – 1972
Bitirim Kemal – 1972
Cehenneme Postalarım – 1972
Çoban Ali – 1972
Kanlı Öç – 1972
Kartal Tepe – 1972
Kuduzlar – 1972
Süpürgesi Yoncadan – 1972
Yedi Kişi Ölecek – 1972
Müthiş Darbe – 1972
Vahşetin Esirleri – 1972
Murat ile Nazlı – 1972
Çöl Kartalı – 1972
Kanun Adamı – 1972
Profesyoneller – 1971
Her Kurşuna Bir Ölü – 1971
Allı Turnam – 1971
Cilalı İbo Teksas Fatihi – 1971
Umutsuzlar – 1971
Killing Ölüm Saçıyor – 1971
Kartallar – 1971
Cilalı İbo Yetimler Meleği – 1971
Gelin Çiçeği – 1971
Önce Sev Sonra Öldür – 1971
Kurşunla Selamlarım – 1971
Zehir Hafiye – 1971
Allah Benimle – 1971
Kadırgalı Ali – 1971
Kanunsuz Yaşayanlar – 1971
Ölümden Korkmuyorum – 1971
Şahinler Diyarı – 1971
Zagor Kara Korsanın Hazineleri – 1971
Bir Çuval Para – 1970
Zagor – 1970
Aşk Sürgünü – 1970
Deliormanlı – 1970
Donanma Kamil – 1970
Ecelin Gölgesinde – 1970
Gülüm Nuri – 1970
Kan ve Kurşun – 1970
Kralların Kaderi – 1970
Yemen’de Bir Avuç Türk – 1970
Yeşil Kurbağalar – 1970
Son Günah – 1970
Mazi Kalbimde Yaradır – 1970
Cilalı İbo Almanya’da – 1970
Dikenli Hayat – 1969
Hayırsız Evlat – 1969
Ringo Vadiler Kaplanı – 1969
Şirvan – 1969
Talihsiz Gelin – 1969
Dağa Çıkan Kız – 1969
Beyaz Mendilim – 1969
Bir Türk’e Gönül Verdim – 1969
Sabrın Sonu – 1969
Şeytanın Oyunu – 1969
Bir Vefasız Yar İçin – 1969
Ağlama Değmez Hayat – 1969
Dişi Eşkıya – 1969
Kaderimsin – 1969
Tel Örgü – 1969
Bataklı Damın Kızı Aysel – 1969
Sabah Olmasın – 1969
Aşk Bu Değil – 1969
Kara Güneş – 1968
Şeyh Ahmet Şeyhin Oğlu – 1968
Urfa İstanbul – 1968
Yedi Köyün Zeynebi – 1968
Beşikteki Miras – 1968
Dertli Pınar – 1968
Kocadağlı – 1967
Silahları Ellerinde Öldüler – 1967
Göklerdeki Sevgili – 1966
O Kadın – 1966
Konyakçı – 1965
Severek Ölenler – 1965
Kasımpaşalı – 1965
Tehlikeli Adam – 1965
Elveda Sevgilim – 1965
Vatansız Haydut – 1964
Anadolu Çocuğu – 1964
Mor Defter – 1964
Hancının Kızı – 1963

ALİ ERCAN


OZAN ALİ ERCAN

Karakaş Gözlerin Elmas

Bu Güzellik Sen De Kalmaz
Pişman Olun Kimseler Almaz
Annene Bak Gör Halini

Ercan Söyler Hakiki Sözü
Geçti Bahar Getirdik Yazı
Bir Gün Ölür O Zalimin Kızı
Annene Bak Gör Halini

Ali Ercan, 1931 yılında Niğde’ye bağlı eski adı Ferbenk yeni adı İçmeli köyünde doğdu. Altı yaşında annesi Fatma’yı, yedi yaşında babası Ahmet’i kaybetti. Sekiz yaşından itibaren çalıp söylemeye başladı. Zamanla çevresindeki saz ve halk şairlerinden öğrendikleriyle beste yapmaya, bağlamasını daha iyi çalmaya başlıyor.

Onsekiz yaşında İstanbul Radyosunun açtığı sınavı kazanır ve burada çalışmaya başlar. Bir süre sonra ücretinin azlığı nedeniyle bu görevinden ayrılır ve serbest olarak çalışmaya başlar. Asker ocağında yurdun farklı yerlerinden gelen, bağlama çalan ve türkü söyleyen insanlarla tanışma imkanı bulur. Dolayısıyla askerde iken ufkunu genişletir ve bilgisini oldukça artırır.

1951 yılında evlenir ve daha sonra Mustafa, Ahmet adında iki erkek ve Feza adında bir kızı olur.

1962 yılında “Karakaş Gözlerin Elmas” türküsü ile tüm yurtta tanındı. 1964 yılında ilk plağı olan “Adana’ya bir kız geldi gördün mü” yü çıkardı. 1965 yılında hazırlamış olduğu “Karakaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri” kitabı Niğde il basımevi tarafından basıldı. Aralarında “Karakaş Gözlerin Elmas” ve “Adaletin Bu Mu Dünya” nın da olduğu 300 kadar eseri mevcuttur.
Kaynaklar:
1-“Karakaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri”-Ali Ercan, 1965 Niğde.
2-“Notalarıyla Niğde Türküleri”-Uğur Türkmen, 1996 Niğde.

ali onur
mayıs 2003

 

Eserlerinden bazıları:

KARAKAŞ GÖZLERİN ELMAS

Karakaş Gözlerin Elmas
Bu Güzellik Sen De Kalmaz
Pişman Olun Kimseler Almaz
Annene Bak Gör Halini

Gel Güzelim Beni Yakma
Seni Seven Kalbi Yıkma
Allah Dahi Kalbi Yıkmaz
Öldürücü Gözle Bakma

İnsanların Kalbi Belli
Canlıları Yaşatan Odur
Bir Saniye Gönlünü Kır Da
Gel De Benim Kalbime Gir

Gel Güzelim Beni Yakma
Seni Seven Kalbi Yıkma
Allah Dahi Kalbi Yıkmaz
Öldürücü Gözle Bakma

Ne Gecem Ne Gündüzüm Belli
Yaşım Oldu Kırkdokuz Elli
Bağrım Yanık Gözlerim Nemli
Yalan Dünya Yaktın Beni

Gel Güzelim Beni Yakma
Seni Seven Kalbi Yıkma
Allah Dahi Kalbi Yıkmaz
Öldürücü Gözle Bakma

Ercan Söyler Hakiki Sözü
Geçti Bahar Getirdik Yazı
Bir Gün Ölür O Zalimin Kızı
Annene Bak Gör Halini

Gel Güzelim Beni Yakma
Seni Seven Kalbi Yıkma
Allah Dahi Kalbi Yıkmaz
Öldürücü Gözle Bakma
BU GENÇLİK GİDER

Gel güzel sevişelim bu gençlik gider.
Ellisine basan yaş sevilmeyi nider?
Binlerce düşünsek aşk borcumu öder
Gel gülelim bunda feleğin suçu ne?

Ateş değil sensin kalbimi yakan
Senin hayaline tek bendim bakan
Yirmi yaşındasın sel gibi akan
Kırk beşine basan yaşıyan suçu ne?

Çalarım sazımı dinleyen hani?
Genç yaşta yükledin Tükenmez gamı
Mecnunla arkadaş ettin Ercanı
Seni yetiştiren ananın suçu ne?
GÜZEL OLAN GÜZEL

Güzel olan güzel kendini över
Altun saç bağı da kuluncun döver
Ay ile bahsetmiş gün ile doğar
Çekip gider yaylasına bir güzel

Güzelin yanağı tazeden taze
Ağzı şeker olmuş dudağı meze
Yaylaya giderken haber sal bize
Bekledim yolunu geçmedin güzel!

Eğlim eğlim akar Dündarlarının özleri
Şirin olurda beylerinin sözleri
Sakın unutmam yavrucağım bizleri
Sargı tutmaz yaralarım var benim…
KADIN FENDİNE

Gel aldanma gönül kadın fendine
Sular aksın aman kendi kendine
Niçin sevmez oldu sor o kadına
Anlamadım ki artık çağem geçmiştir

Bir zaman gül idim bende koklanan
Her zaman sen idin beni yoklayan
Günlerce severek benden bakmayan
Sanki bir ölü ceset acep in olmuştur

Seni benim gibi kimse sevmedi
Ateşli dudaklar bunu bilmedi
Senden başkasına bu yüz gülmedi
Sence bütün vücut artık kocamıştır

Bence bu sevginin hiç sonu yoktur
Bu kadarda üzülme sevenin çoktur
Sevgiyi sen bilmedin kalbim bilecektir
Ercan gençtir amma sazı kocamıştır. ADALETİN BU MU DÜNYA

Güvenemem Servetime Malıma
Ümidim Yok Bugün İle Yarına
Toprak Beni De Basacak Bağrına

Adaletin Bu Mu Dünya
Ne Yar Verdin Ne Mal Dünya
Kötülerinsin Sen Dünya
İyileri Öldüren Dünya

Ne İnsanlar Gelip Geçti Kapından
Memnun Gelip Giden Var Mı Yolundan
Kimi Fakir Kim Ayrılmış Yarinden

Adaletin Bu Mu Dünya
Ne Yar Verdin Ne Mal Dünya
Kötülerinsin Sen Dünya
İyileri Öldüren Dünya

Kimi Mecnun Gibi Dağda Dolaşır
Kimisi De Ölüm Yok Gibi Çalışır
Kimi Meteliksiz Kimi Milyona Karışır

Adaletin Bu Mu Dünya
Ne Yar Verdin Ne Mal Dünya
Kötülerinsin Sen Dünya
İyileri Öldüren Dünya
SEVEN KALBİN YIKAN GÜZELLER

Seven kalbi her an yıkan güzeller
Bütün hayat o kalptedir ne bilir
Gönül verme bu zamane kızına
Dudak bükür dil kadrini ne bilir?

Ben güzelim diye gururluk yapan
Seven bir yiğide bin çalım satan
Önce sevip sonra başından atan
Zalim olur aşk kadrini ne bilir.

Ali Ercan derki artık gülemem
Her güzelle bende gönül eğlemem
Bir sır dahi kimselere diyemem
Saz çalmayan tel kadrini ne bilir?
ELA GÖZLÜ YAR

Ala gözlü bir vefasız yar için
Su benim geceler uyumadığım
Çetin derler ayrılığın derdine
Ayrılık derdine doyamadığım.

Dostun bahçesine bülbüller girmiş
Gülünü koklarken fidanı kırmış,
Şurda bu kötünün koynuna girmiş
Şu benim sevmeye kıyamadım…

Ela gözlüm seni sevdim sakındım
Aşkın ile gonca güller takındım
Hatırına nerelerde dokundum
Bir Ercan hatırın soramaz oldum.
32 KADIN İSMİ

Elinde kelkesi giden güzeller,
Ayşe Fatma bir olmuş gülerler,
Hepiside birer yiğit dilerler,
Müzeyyen, Şükran, Türkan, Seyhan, Süzan
Handan Nalan Hicran!

Aytülünse kıvrım kıvrım saçları
Neslihanın çatılmış kaşları,
Haticenin inci gibi dişleri..
Keziban, Perihan, Mehriban, Ayten ah Canan
Ayfer, Aysel, Gülüzar!

Ne kadar güzelsin sen canım Leyla
Naziksin, kibarsın biricik Ayla
Kuduretten gözler, sürmeli Zehra
Nurcan, Nuran, Nilgün, Sultan, Seyan
Emine, Ferdane, Dürdane! 

ALİ ERCAN KİMDİR KENDİ SESİNDEN ALİ ERCANIN HAYATI    

ERDOĞAN ESKİMEZ


niğdeli sanatçılar niğdeli ünlüler

bağlama ve ses sanatçısı.itü türk müziği devlet konservatuarı bağlama öğretim görevlisi.

Erdoğan Eskimez
Erdoğan Eskimez, 1957 yılında Niğde’de doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini burada tamamladı. Bağlama çalmayı orta okul yılların da kendi kendine öğrendi. Bir süre halk eğitim merkezine devam etti. Liseyi bitirdikten sonra, Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliğini kazandı ancak devam etmedi. İstanbul’da, ilk kez açılan Türk Müziği Devlet Konservatuarı sınavlarına girdi ve kazandı. Müzik öğrenimini burada 4 yıl sürdürdü. Nida Tüfekçi, Neriman Tüfekçi, Yavuz Top, Arif Sağ gibi çok değerli hocalar dan faydalandı. Konservatuar yıllarında Türk Folklor Kurumu’nda müzik çalışmaları ve halk müziği okulu repertuar ve bağlama eğitmenliği yaptı. 1980 yılında konservatuardan mezun oldu.

Aynı yıllarda Arif Sağ müzik okulun da bağlama hocalığı görevini üstlendi. Arif Sağ ile birlikte, pek çok halk müziği sanatçılarının albümlerine bağlamasıyla eşlik etti, sahne konser çalışmalarına katıldı. Arif Sağ ve Belkıs Akkale’nin katıldığı “’Türkü Türkü Türkiye’m” seri konserlerin de şef bağlama olarak görev aldı. Bu arada konservatuar da açılan bağlama öğretim görevlisi sınavını birincilikle kazandı, kendi okulun da çalışmaya başladı.

T.R.T. İstanbul Radyosun da açılan çalıp söyleme sınavını kazanarak bant yapma hakkını elde etti. 1994-1997 yıllarında T.R.T. İstanbul Radyosu’nda bağlama sanatçısı olarak görev aldı. 1995 yılında “Türkülerle Anadolu” isminde ilk solo albümünü yaptı. 1999 yılında “Can Dostlar” adlı halk müziği gurubuyla “’Türkülere Sor”’ albümünü çıkardı. Konservatuar öğretim görevlilerinden oluşan grup “Dört Mevsim” ile pek çok Üniversite ve etkinlikte bağlama ve solist olarak konser verdi. Ali Ekber Çiçek, Muhlis Akarsu gibi pek çok sanatçıların müzik yönetmenliğini yaptı. Yurt içi, yurt dışında ve çeşitli üniversitelerde çalıp söyleme geleneği çizgisin de solo konser ve bağlama resitali verdi. Bu güne kadar pek çok öğrenci yetiştirmiştir. Öğrencileri radyolarda, korolarda ve müzik camiasın da bağlama sanatçısı olarak çalışmaktadır.

Halen İ.T.Ü. Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda ki bağlama öğretim görevliliğini sürdüren sanatçı evli ve bir çocuk babasıdır.  

ERDOĞAN ESKİMEZDEN NİĞDE YÖRESİNE AİT BİR BOZLAK.

 

ERDOĞAN ESKİMEZİN TÜRKÜLERİNİ VE ŞARKILARINI DİNLEMEK İÇİN GOOGLEYE ERDOĞAN ESKİMEZ YAZIP DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

NİĞDE ŞİİRLERİ


Türkiyemiz
Dolaştım Türkiye’yi karış karış
Adamlar gördüm alnı açık
Elleri ekmek kavgasındaydı yaz, kış
Düşünceleri geceler gibi karanlık
Adamlar gördüm anlaşılmamış

Dolaştım Türkiye’yi adım adım
Kadınlar gördüm bakır çehreli
Dilekleri sonsuz, zevkleri yarım
Kadınlar gördüm ağırbaşlı, terbiyeli
Güzellik ne imiş anladım

Dolaştım Türkiye’yi sokak sokak
Çocuklar gördüm saz benizli, sıtmalı
Çocuklar gördüm gamdan kederden uzak
Dedim: İnsan her yaşta çocuk olmalı
Her şeye rağmen güzel yaşamak

Dolaştım Türkiye’yi bahçe bahçe
Mersin’de portakal, Niğde’de elma yedim
Hazlar duydum gül yaprağından ince
İşçi kadınlarla türkü söyledim
Bahçelerde paydos vakti gelince

Dolaştım Türkiye’yi şehir şehir
Evler gördüm sazdan kerpiçten
Açtım kapılarını bir bir
Kapkara bir dumandı bacalarda tüten
Anladım ki evler tekin değildir

Dolaştım Türkiye’yi uzak yakın
Camileri, hanları, köprüleriyle
Duydum masalını eski zamanların
Ağladım hüzün dolu türküleriyle
Taşlara ruh veren insanların

Dolaştım Türkiye’yi deniz deniz
Balıkçı kayıklarında sabahı ettim
Zevkler tattım köpükler gibi deniz
Denizlerde sarhoş oldum, sahilde hora teptim
Denizleriyle bir başka güzeldi Türkiye’miz

Dolaştım Türkiye’yi mezar mezar
Zamana hükmeden taşlar gördüm
Ta Ardahan’dan Edirne’ye kadar
Kesilmiş, fakat eğilmemiş başlar gördüm
Kolu bir yerde, bacağı bir yerde yatar

Dolaştım Türkiye’yi yürek yürek
Gördüm insanlarında hürriyeti
Kovanlarında işlemişler petek petek
Güzelliği, doğruluğu, iyi niyeti
Dedim: Mümkün değil Türkiye’yi sevmemek

Dedim: Hemşehrilerim, kardeşlerim
Aydın olsun yarını hepinizin
Sizin için göz nurum, alım terim
En iyi insanları namuslu Türkiye’mizin
Sizinle yaşayıp, sizinle ölmek isterim

 

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Ümit Yaşar Oğuzcan Niğde’ de
Niğde’den
Evimden karlı dağlar görünür Niğde’de
Baktıkça hüzünlenir, efkarlanırım
Sığmaz bu dağlara kaderim, sığmaz
Dayanılır dert değil bu Tanrım

Niğde bir taş yığını, toprak yığını
Bir gök var burada denize benzer
Ben denizlerin aşığı adam
Bana uzak denizler

Evimizin önünde pazar kurulur her hafta
……….
……….

Ümit Yaşar Oğuzcan

NİĞDEMİN
Nereden başlasam nasıl anlatsam
Hangi kapısından girsem Niğde’nin
Şöyle bir güzelce rüyaya yatsam
Zenginleştiğini görsem Niğde’nin
Helal olsun bu uğurda sermayem
Niğde ye methiyem Niğde’ye payem
Eski tarihini korumak gayem
Üstüne kol kanat gersem Niğde’nin
Alâeddin Cami’de bedesteninde
Yiğitlik nişanı vardır şanında
Der dalan Kemerhisar, Çiftehanı’nda
Şifalı suyuna girsem Niğde’nin
Senen hemşeriler ayrı kalmasın
Kimse öz yurdundan mahrum olmasın
Tepe bağın Kayardı’nın, Amas’ın
Tatlı meyvesini dersem Niğde’nin
Ayrı tat var baharında kışında
Bereket var ekmeğinde aşında
Yağlı peynirini suyun başında
Yufka ekmek ile dürsem Niğde’nin
Halayı türküsü çalınır sazla
Severim Niğde’yi canımdan fazla
Fikret bu konuda gam yemem asla
Uğrunda canımı versem Niğde’nin

Fikret DİKMEN

İŞTE DÜNYALARIN KAPADOKYASI
Niğde de yaşamış, dünya uygarı

Hitit, Friğ, Med, Pers’in yaşayışları

Müzede yarışır, uygarlıkları

İşte Dünyaların Kapadokyası.

 

Tarihler MÖ.. 8000-bine erişir

Fırtına Tanrısı Tesup’a ulaşır.

Tyane, Zeyva hüyük, bir bir yarışır

İşte Dünyaların Kapadokyası.

 

Andaval Kilise, Aktaş Köyünde

Hitit kitabesi var üzerinde

Eski Tunç çağları, eser müzede

İşte Dünyaların Kapadokyası

 

Niğde Müzesinde, saçlı mumyası

Üzerinde hala o elbisesi

Kirpikleri durur ve de dişleri

İşte Dünyaların Kapadokyası

 

Niğde Ihlarası, Sağanlıdere

Yılanlı Kilise ve niceleri.

Muhteşem manzara, ören yerleri

Uygar beşiklerin Kapadokyası.

 

İlhanlı-Selçuklu Türbe Camiisi

Böyle eserleri gelip görmeli

Her yerde bulunur otel-moteli

Uygar beşiklerin Kapadokyası.

 

Müzelerde var her çağdan eser

Ziyaretçi gelsin, gelmezse küser

Görmek bilmek gerek hepsi şaheser

Niğde Dünyanın mı Kapadokyası.

Salim ATICI 

 
TÜRKÜ SEVDASI

Yine yollarımız düştü gurbete
Daha yol var mıdır ölümden öte
Gayri dayanamam ben bu hasrete
İflah etmez beni türkü sevdası

Bakmadılar gözlerimin yaşına
Göz koydular ekmeğime aşıma
Gurbet elde bir hal geldi başıma
İflah etmez beni türkü sevdası

Gün be gün artıyor figanım ahım
Şikâyetim sana ey güzel şahım
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
İflah etmez beni türkü sevdası

Önümde sıralı dumanlı dağlar
Bir haber salmıyor o vefasız yar
Yinemi gurbetten kara haber var
İflah etmez beni türkü sevdası

Yetiş imdadıma gayet dardayım
Sayılmaz ki birer birer sayayım
Derdim çoktur hangisine yanayım
İflah etmez beni türkü sevdası

İnan sen bir yana dünya bir yana
Sitem yakışır mı seven insana
Ayrılık hasreti kar etti cana
İflah etmez beni türkü sevdası

Gönlüm düştü bir gözleri elaya
Bu sebepten başım girdi belaya
Mektup selam söyle benden sılaya
İflah etmez beni türkü sevdası

Gizli dertlerimden derman eyledim
Halden bilmez dosta sırım söyledim
Kahpe felek sana nettim neyledim
İflah etmez beni türkü sevdası

Bir kalbim var ortasından bölerim
Sen ağlarken söyle nasıl gülerim
Dağlar seni delik delik delerim
İflah etmez beni türkü sevdası

Güllerim aşmadan dalında kurur
Felek sillesini garibe vurur
Anam ağlar başucumda oturur
İflah etmez beni türkü sevdası

Bir saat gelmezsen yıla bedeldi
Ayrılığın oku sinemi deldi
Yine gam yükünün kervanı geldi
İflah etmez beni türkü sevdası

Bir vefa görmeden geçiyor çağım
Ah çektikçe erir yürekte yağım
Ötme bülbül ötme şen değil bağım
İflah etmez beni türkü sevdası

Har değdi güllerim dalında soldu
Gönül sayfalarım gam ile doldu
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
İflah etmez beni türkü sevdası

Fikret dikmen geçti gençlik çağları
Duman boran oldu gönül dağları
Yine gazel döktü Niğde bağları
İflah etmez beni türkü sevdası

Fikret DİKMEN   

 

NİĞDEMİN

 

Nereden başlasam nasıl anlatsam

Hangi kapısından girsem Niğde’nin

Şöyle bir güzelce rüyaya yatsam

Zenginleştiğini görsem Niğde’nin

 

Helal olsun bu uğurda sermayem

Niğde ye methiyem Niğde’ye payem

Eski tarihini korumak gayem

Üstüne kol kanat gersem Niğde’nin

 

Alâeddin Cami’de bedesteninde

Yiğitlik nişanı vardır şanında

Der dalan Kemerhisar, Çiftehanı’nda

Şifalı suyuna girsem Niğde’nin

 

Senen hemşeriler ayrı kalmasın

Kimse öz yurdundan mahrum olmasın

Tepe bağın Kayardı’nın, Amas’ın

Tatlı meyvesini dersem Niğde’nin

 

Ayrı tat var baharında kışında

Bereket var ekmeğinde aşında

Yağlı peynirini suyun başında

Yufka ekmek ile dürsem Niğde’nin

 

Halayı türküsü çalınır sazla

Severim Niğde’yi canımdan fazla

Fikret bu konuda gam yemem asla

Uğrunda canımı versem Niğde’nin

 

  Fikret DİKMEN 

 

GEÇTİ BOR ‘UN PAZARI
Başta kavak yelleri estiği günler hani ?
Beklediğin nişanlar,şerefler,ünler hani?
Aradığın sevgili,şanlı düğünler hani?
Selvi gibi ümitler döndü birer iğdeye,
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Sende cevher var imiş bunu herkes ne bilsin.
Kimler böyle züğürdün huzurunda eğilsin ?
Şöyle bir dairede müdür bile değilsin.
Ne çıkar öğrenmişsin mesahayı pi diye,
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Bilmemki ne olmaktı senin gayen,maksadın ?
Fare gibi kitapların arasında yaşadın.
Ne dans ettin eğlendin,ne sevdin kız kadın,
Kim dedi hey serseri gençliğine kıy diye ?
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Gönül ne çalgı ister,ne eğlence ne de dans,
Ne güzel kadınların önlerinde reverans.
Kapandıkça kapandı bunca yıldır kahpe şans.
İhtiyarlık gölgesi perde çekti dideye,
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Fırsatı iyi kolla,sakın olma dangalak,
Keyfine bak dünyada gülerek,oynayarak.
Sende iç şampanyalar,viskiler bardak bardak,
Dokunuyor üç kadeh şimdi bizim mideye,
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Hasanın böreğine vaktinde yetişmeli,
Hiç durmadan gövdeye atıştırıp şişmeli.
Yanıpta kavrulmadan mükemmelen pişmeli,
Yoksa seni almazlar hiç bir yere çiy diye,
Geçti Bor’un pazarı,sür eşeğini Niğde’ye.
Namdar Rahmi KARATAY
GURBETTEKİ NİĞDELİLERE

Özleyip Niğde’yi gelip görende,
Çehresi değişmiş bilemezsin ki.
Binalar yapılmış bağlar yok olmuş,
Kırbağı nerede bulamazsın ki.
Kültürün temeli Niğde Lisesi,
Depboya çıkınca gençlik hevesi.
Çok mahsun duruyor saat kulesi,
Çanının sesini duyamazsın ki.
Tandırın külüne pancar gömmeyi,
Dağlara çıkıpta kangal emmeyi.
Kadarak gölünde donsuz çimmeyi,
Rüyalarında bile göremezsin ki.
Güveleme derken, akşam kına,
Aksokudan öte Depiranda cuma,
Nerden geldi bilmem bunlar aklıma
Meydana dalavu kuramazsın ki.
Koyunlar beside kekük yayılmaz
Kebaplar bir tuhaf lezzet bulunmaz
Akortlar bozulmuş sazlar çalınmaz
Niğde’nin türkilerini bilemezsin ki.

Şinasi YILDIZ 

 

DAHA FAZLA NİĞDE ŞİRLERİ İÇİN ADRESE TIKLAYIN http://arama.antoloji.com/?yer=siir&ara=ni%F0de

NİĞDE GEZİLECEK YERLER


İşte Niğde’de gezip görebileceğiniz yerler

Cami ve Türbeler

Niğde’de oldukça iyi korunan Selçuklu ve Osmanlı Camilerinin başlıcaları Alaaddin Cami Sungurbey Cami (1335), Paşa Cami (17.yy.), Kale Cami (1747), Hanım Cami (1452) dir .

Selçuklardan kalma Hüdavend Hatun Türbesi, Dörtayak Türbesi ve Osmanlı Dönemi Şerifali Türbesi en önemlileridir.

Kale ve Kuleler

Niğde Kalesi Kalenin temeli M.Ö. 8.yy. da Geç Hitit Döneminde yapılmış, Roma-Bizans Selçuklu, Osmanlı Döneminde onarım görmüştür.

Saat Kulesi Kalenin batı burçlarından birinin üzerine inşa edilmiştir.

  • KAPLICALAR VE İÇMELER 

ÇİFTEHAN KAPLICALARI : Niğde’ye 80 km. uzaklıktaki ÇİFTEHAN  Kasabasındadır. Hem banyo hem de içme türlerine elverişli olan kaplıca sularının, romatizma, sinirsel hastalıklar, deri, kadın hastalıkları, beslenme bozukluğu gibi hastalıklara olumlu etkisi bulunmaktadır. Kaplıca merkezinde tesisler modern ve büyük kapasitelidir.

ÇİFTEHAN KAPLICALARIN DA KADIN VE ERKEK HAMAMI VARDIR .

ÇİFTEHAN KAPLICALARI DÜNYADA 2. SIRADA YER ALMAKTADIR ÇİFTEHAN KAPLICA SUYU ÇOK ŞİFALARIDIR BİR ÇOK HASTALIKLARA İYİ GELMEKTEDİR ŞİFA BULMAK İSTİYORSANIZ KAPLICALARA GİRMENİZ DOĞAL GÜZELLİĞİ GÖRMENİZ GEREKİR.
Milli Parklar ve Korunan Alanlar

Niğde – Aladağlar Milli Parkı

Yeri: Niğde,Kayseri ve Adana illeri sınırları içerisindedir.

Ulaşım: Milli Park Niğde ili sınırları içerisinde Çamardı ilçesine yaklaşık 15 km.,Kayseri Yahyalı ilçesine 30 km.uzaklıktadır .

Özelliği: Milli Park içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar ve molakamp

(Primitif kamping) alanları, doğa yürüyüş güzergahları, tırmanma doğrultuları düzenlenerek Yayla girişimleri oluşturulacaktır.

Yöredeki akarsularda alabalık üretimi ,sportif olta balıkçılığı yapılmasına olanak sağlanacaktır. Yaban hayvanları üretme istasyonu tesis edilecektir. Yaban Hayatı sakinleri ; yaban keçisi , ayı, başak,sansar ve su samurudur.

Jeolojik yapı açısından Aladağlar Milli Parkı değişik zamanlara ait formasyonlarla temsil edilmekle birlikte, en yaygın formasyon mezozoik yaşlı kireç taşlarıdır. Bunun yanında sahada entrüsif volkanizmanın ürünü olan gabro, piroksenit gibi kayaçlara, subofiolitik metamorfitlere ve daha geniş dönemleri karakterize eden tersiyer ve kuaterner oluklarına da rastlanılmaktadır.

Aladağlar yöresi ülkemizin tektonik açıdan en faal bölgelerinden birisidir. Yöre özellikle Alp orojenezi sırasında şaryaj ve bindirmelere sahne olmuştur.Tektonik literatürüne”Ecemiş Koridoru” olarak da giren bu sahada düşey ve yatay atımlı birçok fay bulunmaktadır. Dokusuyla yörede jeomorfolojik süreçler sonucu oluşan naplar ,klipler,pencereler ilginç yapısal unsurlar olarak dikkati çeker.

Aladağlar Milli Parkı gerçek anlamda bir jeomorfolojik açık hava müzesidir. Yörenin şekillenmesinde yapı ile birlikte flüvial koşullar ve Pleistosen buzullaşması önemli bir rol oynamıştır.Yörede bu üç unsura ait değişik morfolojik birimlere rastlamak çok olağandır. Yörenin belli başlı jeomorfolojik karakteri vadilerlede bir şekilde parçalanmış olmasıdır.Buzul morfolojisine ait bir çok izlere rastlanmakta , özellikle yöredeki bir çok sirk gölleri ve moreller bu morfolojinin kılavuz şekilleri olarak görülür.

Yöre klimatik açıdan kendine has özelliklere sahiptir. Yazları sıcak,kışları soğuk ve kar yağışlı olarak tanımlanabilecek bu klimatik yapı yörenin yüksek kesimlerinde kalıcı karların barınmasına imkan sağlamaktadır. Yörede gece ile gündüz sıcaklık farkı(Günlük Amplitüd ) oldukça fazla olup , geceleri göllerin donmasına neden olan düşük sıcaklık, gündüzleri 30 dereceye kadar çıkmaktadır.

Aladağlar Milli Parkı vejetasyon açısından çok zengin olup ,ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçamdır .Karaçamdan kızılçama geçiş zonunda yer yer bu iki türün oluşturduğu karışık meşçerelere de rastlanmaktadır.Karaçamın yayılış alanındaki güney bakılı kesimlerde iç meşçere oluşturmayan sedir ve kuzey bakılı nem bakımından daha elverişli yerlerde de göknarlara rastlanmaktadır.

Ormanın üst sınırından itibaren Alpin zon başlar. Bu zon da Alpin çayırları yer almaktadır. Alpin zon ve daha yüksek kesimlerde yükseklik ve eğim koşullarından kaynaklanan çıplak kayalık kesimlere ulaşılmaktadır.

Görülebilecek Yerler: Milli Parkın peyzaj güzelliği görülmeye değer niteliktedir.

Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Milli Parkta Yaban Hayatı Koruma Bölgesi ayrılmış olup, Üretme İstasyonu mevcuttur.

Milli Parkta kamp alanı, günübirlik alanlar, mola alanları, yürüyüş parkurları, tırmanma doğrultuları, bazı noktalarda yayla gelişimleri planlanmıştır.

Yöredeki akarsularda alabalık üretimi ve spestif olta balıkçılığı yapılma olasılığı olan Aladağlar ülkemiz turizmine alternatif olanaklar yaratacak potansiyele sahiptir. Çadırla konaklanabilir.

Sportif Etkinlikler

Aladağlar , dağcılık ve trekking için Toroslar’ın en uygun bölümüdür.

Bolkar Dağları trekking ve kış sporları açısından oldukça çekicidir. Özellikle 7 km.yi bulan doğal pisti ile tur kayağına ilgi duyanları memnun etmektedir. Bolkar Dağlarından tırmanış genellikle Ulukışla İlçesinin Bolkar Dağları eteklerindeki Darboğaz kasabası ve kasabanın 8 km. kadar yukarısındaki Meydan denilen bölgeden başlar.

Diğer Tarihi Yerler

Niğde ve yöresi antik ören yerleri bakımından oldukça zengindir. Bu ören yerleri kazı buluntularının çoğu Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir.

Önemli ören yerleri, Köşk Höyük ören yeri (Bor-Bahçeli Kasabası), Göltepe – Kestel ören yeri (Çamardı), Göllüdağ ören yeri ( Göllüdağ ), Porsuk Höyük ören yeri (Ulukışla-Darboğaz), Tyana ören yeri (Bor-Bahçeli) olarak sıralanabilir.

Kuşkayası Mezarlığı: Niğde’ye yaklaşık 40 km uzaklıktaki Karaltı Kasabası’nın yakınında bulunmaktadır. Kasabanın Güneybatısında bulunan kaya mezarları bir vadinin iki yamacında sıralanır.

Gümüşler Ören Yeri ve Manastırı: Niğde’ye 9 km. uzaklıktaki Gümüşler kasabasındadır.Bizans sanatının Anadolu’daki en güzel ve en iyi korunmuş eserlerinden biridir. 1973 yılında arkeolojik sit alanı kabul edilen manastır oldukça büyük ve geniş bir kaya kütlesi içine kazılmıştır.

Kaya oyuğu şeklinde dört sütunu bulunan kilisenin duvarlarını freskler kaplamaktadır. Kilisedeki fresklerin güçlü ve canlı anlatımları, barındırdığı yeraltı şehri, büyük mezarlık odası ve oldukça büyük kaya kütlesine kazılmış yerleşim birimleriyle birlikte arıtılmış savunma önlemleri nedeniyle Gümüşler ören yeri ve manastırı döneminin önemli din merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir.

NİĞDE YÖRESEL KIYAFETLERİ


Niğde yöresel giysiler
Niğdenin kadın ve erkek kıyafetleri

Kadın Giyimleri:
Niğde’de kadın giyimleri incelenirken; renkten ziyade süse ve renklerin uyumuna dikkat edilirdi. Ev kadınlarının iki türlü giysileri vardı. Bunlardan birisi gündelik diğeri ise “kişilik” adı verilen belirli günlerde yani düğünde nişan törenlerinde kına gecelerinde süs dünürlü günde giyilen giysilerdir. Gelinlik kızlar kendi yeteneklerini ustalıklarını zevkleriyle birleştirip cafıra kabuta yünlüye ve pamuklu motif işlerken göz nurtu dökerlerdi. Bu uğraşının ürünü ince zevklerle bezenmiş Türk Sanatıdır. Hatta zevklerine göre seçtikleri her türlü giysinin üzerine işledikleri motifleri birbaşkasının yapamayacağı şekillerde bezerler ve örneklerini saklarlardı. Ev giyimlerinde ise; iş görürken üstlerine giymek için iş donu dikerler kendi zevklerine göre çorap örerler entarileri göz alıcı sıcak renkli motiflerden oluşurdu.
Fakir olanlar daha ziyade el tezgahlarında dokudukları fitil adı verilen pamuklardan yapılmış entari giyerlerdi. Ayaklarında ise kulaç kundura denilen burnunda ve ökçesinde fart olan kalın köseleden yapılmış ayakkabı giyerlerdi. Başlarında yazma ve çok zaman- da gene kendilerinin dokudukları yağlık denilen pamuklu saralardı.

Erkek Giyimleri:
Bugün hepsi tarihe mal olmuş ve ancak folklar gösterilerinde ninelerin çeyiz sandıklarında bulunan genellikle fakir hanımların el tezgahlarında dokudukları üç etek denilen entari giyerlerdi. Bunun altında hanımların ördüğü bağlamalı don bulunurdu. Ayaklanma yün çorap giyerlerdi. Ayakkabı olarak da bazen konçlu ve konçsuz yemeni giyerlerdi. Bir efe memleketi olduğu için kollan olmayan fakati omuz başlarından kol boyu uzunluğunda uzanmış omuz başlan ve göğsü işlemeli cepken denilen ceket giyerlerdi. Yüzde seksen fakirin sırtında ketenden yapılmış ceket bulunurdu. Erkekler genel olarak bellerine kırmızı .mor ve siyah kanşığı genişçe bir şal saralardı.
Genel olarak erkek ayakkabıları kalaş kundura yemeni ve çanktı. Kadın ayakkabıları ise; her memleketin kendi esnafının yaptığı kalaş kundura iskarpindi.

NİĞDE YÖRESEL HALK OYUNLARI


Niğde Yöresi Halk Oyunları,
Niğde’nin Halk Oyunları,
Niğdenin Yöresel Halk Oyunları

Niğde’de Halkın duygularını dile getiren türkülerde sevgi, sıla, ayrılık, ölüm ve bazı önemli olaylar konu alarak işlenmiştir. Yörede halay havaları, kaşık ve zil oyunu havaları, düğün havaları ve ağıtlar oldukça yaygındır. Niğde’de geleneksel saz dışında kullanılan başlıca çalgı aletleri; arkası düz yassısaz, cura, zurna, dilli ve dilsiz kaval, davul, tef, zil, kaşık ve zillimaşadır. Niğde’de derlenen türkülerden bazıları şunlardır: Tombili, Sarı Çiçek. Damdan dama atlar yar, Keklik, Niğde Bal ları, Bağa girdini üzüme. Sıra sıra kazanlar. Süpürgesi yoncadan gibi..

Halk türküleri ve melodileri yönünden kendine özgü özellikler taşıyan Niğde folkleri özelliklerini tam olarak ortaya çıkarmak amacıyla 1981 yılında folklor araştırma komitesi kurulmuştur. Araştırmalar sonucunda Niğde halk oyunlarının genelde halay tipinde olduğu ve davul zurna eşliğinde oynandığı ortaya çıkarılmıştır. Düğünlerde ve özel günlerde halaylar bazı yerlerde de kaşık ve oturak oyunları oynanır. Oyunlar kadın ve erkeklerce ayrı ayrı oynanır, kaşıklı oyunlara bağlama cura gibi sazlar bazen de tef eşlik eder. Niğde’deki bazı oyun türleri ise şöyledir. Çekin alay düzülsün, Tombili, Yıldız, Develi, Hop. Cilveli, Anşam, Çınarbaşı, Çubuk. Hopdündarlı, Hora, Karam, Menberi… gibi.

Niğde ili folklor zenginlikleri yönünden İç Anadolu’nun en zengin illerindendir. Özellikle halk türküleri ve melodileri yönünden kendine özgü özellikleri taşır. Böylesine zengin folklor değerleri 1981 yılına kadar ortaya pek çıkarılmamıştır. 1981 yılında Valiliğin girişimi ile Folklor Araştırma Komitesi oluşturulmuş ve bu komite ile köylerine kadar araştırılmış ve Niğde ilinde eskiden beri oynana gelen 8 adet oyun ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonunda Niğde Halk Oyunları’nın Halay tipinde oluduğu ve davul zurna eşliğinde oynandığı ortaya çıkarılmıştır. Oyun figürleri İç Anadolu’nun genel figürlerine benzemesine rağmen mahalli Özellikler gösteren farklılıklar vardır. 1981 yılında bu oyuların tesbitinden sonra bu oyunları oynayacak 20 kişilik (Kız-Erkek) Halk Oyunları ekibi de oluşturulmuştur. Bugün Niğde Halk Oyunları okullarda oynanmaktadır. 1981 yılında kurulan ancak bugün dağılan ekibin yeniden kurulması ve sürekli kalması için çalışmalar devam etmektedir.